An, aslına bakarsan en gerçek olan. Geçmişimiz, bitmiş, gitmiş, asla değiştiremeyeceğimiz şeylerden oluşuyor. Geleceğimizi de henüz yaşamadığımız için bilemiyoruz. Bu yüzden geçmiş ve geleceğe odaklanıp şu anı kaçırmayalım. Akışta kalıp o anı yaşamak bize en iyi gelecek olan.
Anda kalmak bence, sadece şu ana odaklanıp görebilmek, duyabilmek, fark edebilmek. Geçmişe veya geleceğe odaklanırsak bunu başaramayız. Bu yüzden mutlaka anı yaşayalım. Bugün yaşamamız gereken iyi veya kötü ne varsa yaşayalım. Anın içinde acı çekmeye değer şeyler bulup ağlıyor olmamız bile anı yaşadığımızı gösterir. Anı yaşamak sadece güzel şeyler yaşamak değil tüm insani duyguları yaşıyor olmaktır. Acı hissedebiliriz, ağlayabiliriz ama bu duyguların geçeceğini bilmeliyiz. Çocuklarımıza da ağlamanın kötü bir şey olmadığını öğretmeliyiz. Eğer yavrumuz da o duygusunun biteceğini bilir, şimdide yaşar, bunu öğrenirse esnek olmayı başarmış demektir.
Hem kendimize, hem de çocuklarımıza İnsan neden/ne için yaşar? sorusunu soralım. Yaşayacağımız her şey bir andan ibarettir ama yaşamaya değer şeylerdir. “Dum Vivimus Vivamus” Latince “Hayattayken yaşayalım” anlamına geliyor. Günün koşuşturmacasında ne kadar yaşıyoruz? Anımızı yaşamaya çalışıyor muyuz? Sevinç, mutluluk, üzüntü, neşe, acı hissedebiliyor muyuz o an ile ilgili? Cevap evet ise O zaman yaşıyoruz.
Gayelerimizin olması da güzel anlar yaşamak için harika fırsatlardır. Herkesin en az beş hayali olmalıdır ve bunu gerçekleştirmeye çalışmalıdır. Hayaller gelecek ile ilgili olsa da o an geldiğinde, şu andan ibaret olarak bize en güzel duyguyu yaşatacaklardır. Tabii bu duyguları fark edebilmek için şimdiyi yaşamak gerek.
“Dünden ders çıkar, bugünü yaşa, yarın için umut et” Albert Einstein
Sağlık ve sevgi ile anda, farkında, güzel duygularla kalın.
Yazan: Duyarlı Anne Ceyda