Eleştiri Geliştirmez

backlit beach clouds dark
Photo by Pixabay on Pexels.com

Bazen kendimizi, bazen de birilerini acımasızca eleştiriyoruz. Oysa ki eleştiri azaldıkça saygı, hoşgörü, empati ve bunlarla beraber gelişim çoğalır. Eleştiri, bizim yola devam etmemizi engeller.

Karşımızdakinde ya da bizde beğenmediğimiz ve değiştiremediğimiz yönlerimizi sevgi ile kabul etmeliyiz. Yapılan araştırmalar sonucunda hatalar eleştirildiğinde, tekrar aynı hataların yapıldığı ve başka hatalara da yol açtığı tespit edilmiştir. Fakat hata yapan birini sertçe eleştirmeden; hatasından ders alması için şefkatle, uygun bir dille konuşulduğunda o kişinin hatasından ders aldığını ve o hatayı tekrarlamadığı görülmüştür. Birinin olumsuz bir yanını dile getireceksek de önce olumlu yönlerini o kişi ile paylaşalım ki kendini bize kapatmasın. Biz de bir şeyi başaramadığımızı düşünürsek, o zaman geçmişte ki başarılarımızı hatırlayıp güç alalım. Kimse mükemmel değildir, unutmayalım.

Kendimizi eleştiriyorsak neler yapabiliriz? Öncelikle hatalarımızdan öğreneceğimiz dersleri belirlememiz gerekir. Bu hataları iyi fark edip en doğru adımları seçmeliyiz.. Sorun gördüğümüzde “Ben bunu çözemem” diye kendimizi eleştirirsek hiçbir gelişim gösteremeyiz. Önce bir durup kendimize şefkatle sarılalım. Nelerin üstesinden geldiğimizi düşünelim. Kendinizi eleştirmek yerine severseniz sorunların çözüldüğünü göreceksiniz. Böylece başkalarını eleştirmeyi de bırakırsınız.

Bizler farklı olmak için yaratıldık bu yüzden kendimizi asla bir başkası ile kıyaslayıp da eleştirmeyelim. Parmak izimiz gibi birbirimizden farklıyız. Başka birine benzemeye çalışırsak ruhumuzu yok etmiş oluruz. Eleştiri, gücümüzü düşürür. Gücümüzü yerinde hissetmek, enerjimizi düşürmemek için bunu yapmayalım. Gücümüz olmadan değişemeyiz ve gelişemeyiz. Çıkış yoluna ulaşmak için harekete geçmek gerekir. Hareket de gücümüzü toplamak ile olur. “Hayat harekettir” diye boşuna dememişlerdir.

Yazımın bu kısmında kısaca “Sağır Kurbağa” hikayesinden bahsetmek istiyorum.

Birkaç kurbağa yüksek bir kuleye tırmanmak için yarışa katılmış. Seyirciler bu kurbağaların o kuleye çıkamayacaklarını bağırarak söylüyorlarmış. Bunu duyan kurbağalar bu eleştirilerden etkilenip teker teker kuleden düşüyorlarmış. Tek bir kurbağa düşmemiş ve kulenin en tepesine çıkıp yarışı kazanmış. Yarışma bitiminde kazanan kurbağaya kulenin tepesine çıkamayan kurbağalar oraya kadar nasıl çıktığını sormuşlar. Kazanan kurbağa hiçbirine yanıt vermemiş ve kaybedenler de kazanan kurbağanın sağır olduğunu anlamışlar. İşte bu hikayedeki gibi eleştirileri duymazsak zafere ulaşabiliriz. Kimsenin eleştirilerinin bizi yıldırmasına izin vermeyelim. Başaramazsın diyenlere kulaklarımızı tıkayıp yolumuza devam edelim. Başarımız ve gelişimimiz için bunu yapalım. İnanın hayatı boyunca herkes eleştirilir. Önemli olan bunu iyi yönetebilmektir. Çoğu zaman eleştiri bizimle ilgili bile değildir; eleştiren kişinin kendi içinde çözemediği şeyler ile ilgilidir. Psikolog Beyhan Budak çok güzel söylemiştir; ” Sen melek olsan, kanat sesinden rahatsız olacak insanlar olacaktır…”

Çoğumuz bir de geçmişimizi eleştiririz. Lakin geçmişimizin üzerimizde hiçbir etkisi yoktur. Geçmişte kalan sadece güzel anıları hatırlamalıyız. Eğer bizi olumlu yönde beslemiyor, zarar veriyorsa, geçmişi tıpkı akşam yemeğindeki artıklar, kılçıklar gibi çöpe atmalıyız. Yoksa yüreğimize batar.

Eleştirmek başlı başına bir zaman kaybıdır. Eleştirmeye ayıracağımız zamanı da gelişmeye ayırmalıyız. El-eştiri eşleme yapmaktan gelir biraz da; “Ben zaten hep böyle yapıyorum”, “Bu konuda berbatım” dediğimizde kötü durumu eşliyor el-eştiri yapıyoruz. El-alem ne der? eleştiri tipi var bir de bizim toplumumuzda ona hiç girmiyorum bile. Sizce eleştiri bizi gerçekten geliştiriyor mu, yoksa üzüyor ve engelliyor mu?

Bence eleştirilere kulak asmayıp olumlu düşünerek hedefe odaklanmak bizi geliştirir. Amacımız kendimizi ve çevremizdekileri eleştirmek değil, geliştirmek olsun. Eleştirerek kimsenin yolundaki engel olmayalım ama çokça gaz verip arkasından da ittirmeyelim. Herkes hayal kırıklığını da kendi yaşamalı, zaferini de ve herkes kendine güvenip geliştirmeli.