Yaklaşık bir yıldır hayatımızı mahveden korona virüs salgınında yaşadıklarımızdan, hissettiklerimizden ve sorunlarımızdan bahsedeceğim bu yazımda. Önce sağlık tabii ki ama artık hepimiz çok sıkıldık değil mi?
Şu an salgından kurtulma konusunda yapabileceğimiz şeyler maske , mesafe , hijyen kurallarına uymak. Ne olur bu basit kurallara uyalım da bir an önce kurtulalım bu can sıkıcı virüsten. Önceleri sadece eldiven yeterli denildi. Sonra maske zorunlu kılındı. Bu günlerde de mutasyon haberleri sardı dünyanın dört bir yanını. Gerçekten bu virüsün öldürücü bir virüs olması çok üzücü. Doğal olarak korkuyoruz, bu bile bağışıklık sistemimizi düşürüp bizi hasta etmeye yetebilir ne yazık ki.
Hasta olmamak adına bu dönemde bir çoğumuz vitaminlere sarıldık. Beslenmemize dikkat etsek bile acaba vitamin eksikliğimiz var mı ?diye düşünür, araştırır olduk. Ben C, D vitamini ve çinko kullanıyorum düzenli olarak. Oğluma da Balık yağı ve imnüm sistemini güçlendirici propolis ve karma vitamin içeren bir şurup aldım. Tabii hem beslenme , hem vitamin takviyeleri sonucunda ikimiz de kilo aldık. Pandemi başında, ilk dışarı çıkma yasaklarının uygulandığı dönemde çok güzel spor yapıyorduk ancak şimdi ondan bile sıkıldık. Malum spor salonları da kapalı. Zaten oğlumu tam jimnastiğe vereceğim dönemde bu pandemi çıktı. Umarım pandemi biter de spor salonları, iş yerleri, restoranlar, kafeler açılır. Beni ölümlerden sonra en çok üzen, işyerlerinin kapanıp birçok insanın işsiz kalması oldu.
Bu sene biz öğretmenler ve öğrenciler uzaktan eğitimi iyiden iyiye deneyimledik. Hiç yoktan iyi oldu ama tabii ki yüz yüze eğitim kadar iyi olamadı, olamaz da. Dönemin sonlarına doğru hem öğretmenler hem de öğrenciler çok sıkıldı zaten. İnşallah ikinci dönem yüz yüze eğitime başlarız. Belki de bir mucize olur, pandemi biter. Neden olmasın?
Başlarda bu virüsün çocukları etkilemediğini söylediler. Biz de ne çok sevindik değil mi? Sonraları bu haber de her şey gibi değişti. Üzüntülerimize üzüntü kattı. Artık lütfen başka virüs görmeyelim. Göreceksek de çocuklara, annelere ve öğretmenlere geçmeyen bir virüs olsun lütfen 🙂 Aksi takdirde hayat duruyor…
Durum itibari ile dünyanın bir çok ülkesinde virüs ağır seyretti. Maalesef istihdam da virüsten en çok etkilenenlerin başında geldi. Lakin bu virüsü yaşamış olan çocuklar ise en şanssız olanlar. Çocukluklarında hatırlayacakları bir pandemi süreci olacak. O süre zarfında nasıl evde kalıp dışarıda, açık havada gönlünce oynayamadıkları, spor salonlarına ve etkinliklere gidemedikleri akıllarına gelecek. Umarım yavrularımız bu süreci en hasarsız şekilde atlatır. Hepimizin sağlıklı, mutlu günleri olur.
Sevgiyle…
Duyarlı Anne